Çocuğunun Annesinin Soyadını Alması için Boşanan anne, oturduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde haklı bir nedene dayanan soyadı değiştirme davası açmalıdır. Bu dava, soyadındaki harf ve yazım hatalarının düzeltilmesi amacıyla açılan soyadının düzeltilmesi davası ile karıştırılmamalıdır.
Boşanmada Çocuğunun Annesinin Soyadını Alması mümkündür? Günümüzde evliliklerin önemli bir kısmı boşanma ile sonuçlanmaktadır. Boşanmaların bir sonucu olarak, sona eren evliliklerde doğan çocukların velayet durumu, çocuk ile kişisel ilişki kurulması, çocuğun korunması gereken hakları ve soyadı kullanımı; çeşitli tartışmaları ve farklı yargı içtihatlarını önümüze getirmektedir.
Boşanma ile sona eren evliliklerde doğmuş çocuklar için, velayet hakkı sahibi anne ya da baba, soyadının değiştirilmesi davası açmaz ve gerekli hukuki prosedürü işletmez ise; boşanan ebeveynin çocuğu, babanın soyadını kullanır.
Özetle doğru hukuki yol izlenerek çocuğun soy isminin değiştirilmesi sağlanamamış ise; çocuk evlilik sürerken olduğu gibi babanın soyadını kullanmaya devam eder. Bu durum Türk Medeni Kanunu’nun 321. Maddesinin gereğidir.
Anayasa Mahkemesi’nin 08.12.2011 tarih 2010/119 E. 20117165 sayılı kararı ile çocuğun velayet sahibi annenin soyadını kullanmasının önü açılmış; Anayasa Mahkemesi’nin 25.06 2015 tarihinde Hayriye Özdemir davasına ilişkin olarak vermiş olduğu karar sonucunda ise; bu husus tamamıyla açıklığa kavuşmuştur.
Anayasa Mahkemesi 2011 tarihli kararı ile Soyadı Kanunu’n 4. Maddesinde yer alan “Soyadı seçme vazifesi ve hakkı evlilik birliğinin reisi olan kocaya aittir.” cümlesini iptal etmiştir. Böylelikle çocuğun soyadını, sağ ise, mutlak olarak babanın belirleyebileceğini öngören hüküm ortadan kalkmıştır. 2011 yılı öncesi Yargıtay içtihatlarına da yön veren bu hükmün ortadan kalkması ile birlikte, çocuğun annesinin soyadını kullanmasının önü açılmıştır.
Nihayet Anayasa Mahkemesi 2013/3434 numaralı Hayriye Özdemir başvurusuna ilişkin olarak 25.06.2015 tarihinde vermiş olduğu karar ile; çocuğun velayet hakkı sahibi annenin soyadını kullanmasının; bakımı, temsili,mal varlığının yönetimi ve menfaatlerinin korunması gibi geniş yetkiler içeren velayet hakkının kullanımına ilişkin olduğunu kabul etmiştir. Anayasa Mahkemesi kararında, bu yetkinin kullanımının cinsiyetler arası ayrımcılık yasağı ve cinsiyetler arası eşitlik ve insan hakları bağlamında, uluslararası sözleşmeler ışığında değerlendirilmiştir.İlgili kararda 4721 Sayılı Kanun’un 27. Maddesini ‘nin haklı sebeple adın değiştirilmesine imkan tanıdığı belirtilmiş, böyle bir talebin reddinin aile hayatına saygı hakkına müdahale teşkil edeceği açıklanmıştır.
Boşanan anne, velayet hakkı sahibi olduğu çocuğunun, kendi soyadını kullanmasını istiyorsa, oturduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde soyadı değiştirme davası açmalıdır. Bu dava, soyadındaki harf ve yazım hatalarının düzeltilmesi amacıyla açılan soyadının düzeltilmesi davası ile karıştırılmamalıdır.
Açılması gereken dava haklı bir nedene dayanan soyadının değiştirilmesi davasıdır. Soyadının değiştirilmesi davası, davacının yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmalıdır. Mahkemenin kararının taraflara tebliğinden sonra yasal sürenin dolması ile karar kesinleşir ve çocuk annenin soyadını kullanmaya başlayabilir.
Aşağıdaki başlıklar da ilginizi çekebilir.